Perşembe, Ekim 19, 2006

VEFAT ve TEŞEKKÜR

Kocaman bir balonun içinde sürdürdüğüm keşmekeş hayatımın, balonun yerinde ve zamanında patlayarak sadece beni dışarı atması ve hani şu biz küçük çocuklarken, dünyanın oluşumu hikayesinde anlatıldığı gibi büyük patlamanın tozlarından yeniden doğarak ve de yeniden keşmekeş bir hayatın idame edildiği yeni, bensiz bir balon haline gelmesinin üzerinden neredeyse iki yıl geçti.

Bu balonun artık dışında kalan ben, bir zamanlar içerideki hayatını "dış göz"le seyretmeye dalıp yorumladığımda, ne kadar iyi bir karar verdiği(mizi) anlıyorum.

İçerideyken, iliğime kemiğime kadar işlemiş, sevgisizlikten ve kandırılmanın anlamak istenmemeye çalışılmasından kaynaklanan mutsuzluğumun sebebini araştıramayacak kadar incitilmiş, engellenmiş, yanlışların çokluğundan "yanlış"ın normal kabullenildiği, doğruların unutulduğu bir haldeyken, artık dayanamayacak duruma gelmeme ramak kala gerçekleşen bu patlamanın pimini çeken beyinsiz kaltağa -maalesef- minnettarım...

Tek amacı "benim de artık acı çekmem gerekliliği" olan bu meş'um eylemin, balonun içinde süregelen şuursuz mutsuz hayatımın etkilerinden henüz sıyrılamamam sebebiyle, kısa bir süre için amacına erişmiş olduğunu kabul etmek durumundayım.

Bu "ağırbaşlı olgun hanım abla", benim tükürülmemden sonra yeniden oluşan mutsuzluk balonunun içine kendini güle oynaya atıp, kazdığı kuyuya düşen ahmak olarak kendi tarihinde kara bir sayfa açtığının farkında mıdır, bilinmez...

Benim ise, farkında olduğum tek bir şey var:
Ben -seve seve- öldüm ve teşekkür ederim...

(Bugün Kandil...
Dua etmenin gücüne inanmamak için hiçbir sebebim yok.)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Akıllı bir kadınsın.
Bu sonuca nereden vardığımı bilmiyorum nedense, ama çok da güzelsin. Belki şansın yok.
Biz erkekler çok aptalız pekçok konuda.
Ben de karımı çok incittim yıllar önce. Artık karım değil resmi olarak. Ama hangi dala konsam, hangi kucağa sığınsam sonuçta hep onu özlüyorum. Bu yüzden o benim hala karım. Ama o başkasının karısı artık. Çok mutlu. Hakettiği gibi.
Şimdi kafamı nerelere vuracağımı bilmiyorum.
Keşke senin tanıdığın şansları o da bana verseydi zamanında. Ne yazık ki o, senin gibi olgun değildi.
O şans var ya o şans, hayatımı baştan sona değiştirirdi. Ölümüne sahip çıkardım ona. Hiçbir hanımefendi görüntüsündeki fahişenin bir dakikalık zevkine değişmezdim onun varlığını.
Ama üzülme.
Çünkü o şanları tanıdığın aptal, benden çok daha aptal. Elinin tersiyle itmiş sana son kez sahip olabilme şansını.
Senin aptallarla işin olmaz değil mi?