Pazar, Haziran 04, 2006

HAZİRAN GİRİZGAHI

Haziran 1/
Sıcak
Yapış yapış
Güne akşam 8'de başlamak istiyorum.

Haziran 2/
Yarın benim için çok önemli.
Hayatımın konuşmasını yapacağım.

Haziran 3/
Şımarıklık yaptım.
Kendime bir sürü güzel kokulu banyo malzemesi aldım. Zaaf... Tutamıyorum kendimi.
Bir de zilli bir elbise... Bir de ayakkabı... Bir de çanta...Yarın bana şans getirecekler.

Haziran 4/
Hala hesap kitap bilmiyorum.. Bazen işe yarıyor. Bugün, gelen ekstreleri bir zahmet ve de nihayet incelediğimde, son dört aydır kredi kartıma borcum olmadığı halde ödeme yaptığımı farkettim. Bu salaklığımı, kendime birşeyler alarak cezalandırdım. Oh olsun! Bir daha yapmam artık!!!

Haziran 5/
Köpek oğlumu çok özledim. İki gündür görmüyorum. Evin kapısını çaldığımda ya da anahtarla girerken, kapı açıldığında sanki fik fik kuyruğuyla üzerime atlayıp sevincinden oramı buramı çekiştirmeye başlayacak gibi geliyor. Evden 10 dakika bile ayrılsam, eve her girişimde aynı tören yaşanıyor...
Aslında hayatımda çok şey değişti. Büyük kayıplar yaşadım, kimi yorumlara göre. Ama benim için başedemediğim, yerine başka şey koyamadığım tek kayıp, köpek oğlum. Onun yeri bambaşka. Her şeyden ötede. Aramızda aşk var. Bunu kimsenin anlaması mümkün değil.
Neden üzerine titrediğim, emek verdiğim her şey benden uzakta kalıyor?
N'olur Allah'ım, n'olur! Köpek oğlum, ben ve bir ev...

Haziran 6/
Sakarlığım boyut değiştirip, "büyük talihsizlik"le evlendi. Bugün tam 4 kere dizimin aynı yerini aynı yere vurdum. Bununla da kalmadı, kapşonlu tişörtümün yakasındaki hani şu kapşonu sıkıştırmak için geçirilmiş, kalın ve ucuna ip kaçmasın diye plastikimsi klipsler geçirilmiş aptal sicimin sol yakadan sarkanını, ayakkabılarımı bağlarken eğildiğimde sündürerek parmaklarımın arasına sıkıştırmışım ve ellerimle işim bittiğinde hızla parmaklarımdan kurtulup sol gözüme çaktı. Gözüm hala kıpkırmızı ve halen sulanıyor... Hayır, hayır... Sakarlık değil, salaklık hiç değil... Kötü şans.

Haziran 7/
Bugün neredeyse 20 yıl sonra ilk kez basketbol oynadım. Yok yok... Yaşlanmışım. Ama çok zevkliydi. Neyse ki -yine- işi şımarıklıkla kurtardım. Hem benim basketlerim 2 puan sayıldı, hem de gerekli durumlarda kucaklanarak potaya yaklaştırıldım. Şu an ciddi ciddi kıçım ağrısa da, önümüzdeki günlerde oynamaya devam edeceğim.

Haziran 7/
İçim ferah, kalbim huzurlu. Mutluyum genel olarak.

1 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.