Cuma, Mart 31, 2006

YAVRULARIMIZI ŞİMDİDEN GELECEĞE HAZIRLAYALIM

Bugün uzun zamandır görmediğim bir arkadaşıma uğradım. Aslında pek görüşmek istemiyorum. İyidir, hoştur lakin biraz boştur. Merakını tatmin etmek uğruna canımı yaktığından bihaber, sorar da sorar saf saf, ben sormadan da anlatır herşeyi daha saf daha saf... Suuuuussss! Duymak istemiyoruuuum... Merak etmiyoruuuuum!

Çok şeker bir kızı var. 18 aylık zannedersem... Onu en son, ilk doğumgününde görmüştüm. Çok büyümüş.

Neyse, bahsedeceğim bu değil.

Bu şeker bebecikle oynarken, oyuncaklarının arasında bir bilgisayar müsveddesi gördüm! Evet, evet, 18 aylık bebeciğin oyuncaklarının içinde minyatür bir bilgisayar var! Annesi, mannesi beni hiç ilgilendirmez. Derhal hesap sordum. O almamış, doğumgününde hediye gelmiş... Bir sürü hediye dolduğu için kimin getirdiğini de hatırlamıyor...

Bu ne hırstır be? Bu ne zıvanadan çıkmadır? Küçücük bebeğe oyuncak bilgisayar almak neyin göstergesidir? Yavrumuzu şimdiden geleceğe hazırlamak mı demek oluyor bu? Alışsın görüntüsüne, tuşlarına filan... Bilmediği için mutsuz olmasın... (Daha doğrusu ana-babasını mutsuz etmesin) İleride de ilişkiyi sadece bilgisayar ekranlarında kuran, eğlenmeyi sadece bilgisayarla mümkün birşey sanan bilgisayar bağımlısı, sosyalleşememiş, mankafa çocuklardan olsun...

Bu zavallı çocuklar, daha da zavallı ana-babalarının hırslarının gölgesinde mutsuz mutsuz çocukçuluk oynayacaklar, izin verilirse... Bu oyuncağı üreten zihniyete de, bunu bir bebeğe hediye olarak verene de, onunla bebeğini oynatana da teessüflerimi bildiririm, umurlarındaysa...

Vallahi, biz sokak ortasında top koşturarak, bebeklerle oynayarak büyüdük... Ne zekamızdan birşey kaybettik, ne mutluluğumuzdan...

Hiç yorum yok: